İNTERMEZZO

Herşey geçiştir. Herşey geçicidir. Yaşamın melodileri ara nağmeleriyle birbirine bağlanır. Yaşam bazen bağlantılarda gizlidir.

Montag, 30. November 2009

İyi Bir Öpücük





Kadın, TV’den yükselen sese kulak verdi. Ritmik bir parçaydı bu: „A good Kiss!“ Şarkıyı söylerken ayni zamanda danseden uzun siyah saçlı bir genç kız, ilk öpücüğünden söz ediyordu.

Kadın, kırmızı şarap doldurduğu kadehi elindeki tepsiye koydu, yanına da salam ve peynirleri bir dilim tost ekmeği üzerine yığarak yaptığı sandviçi ekledi. Tepsinin dengesini muhafaza etmeye çalışarak kanapeye yöneldi. Oturdu TV’nin karşısına.

Ekranda danseden kızın gençliğinden ve tazeliğinden epey uzaklaşmış bir yaştaydı kadın. Hatları hafifçe kalınlaşmış, göz kenarlarına çizgiler oturmuştu. İçinde kızıl ışıkların oynaştığı kısa kesilmiş kumral saçları yüzüne genç bir ifade verse de, koyu kahverengi gözlerinin derin bakışları, uzun zamanlarda, çok şeyler yaşamış olduğunu anlatıveriyordu görenlere.

İşten az once dönmüş, üzerine rahat bir pantalon takımı geçirmiş, biraz kendini bırakmak, biraz rahatlamak arzusuyla dikmişti gözlerini televizyona..

“A good Kiss!” İyi bir öpücük!…Ekrandaki uzun saçlı güzel kız ritm eşliğinde şekilden şekile giriyor, dudaklarını büzüyor, gözlerini süzüyor, ilk öpücüğünü anlatıyordu.

Montag, 23. November 2009

Elektronik Şamata



Sabahın köründe, rap-rock karışımı türünde bir müzik kulaklarımın dibinde patlayıp, beynimin halen uykudaki zavallı hücrelerini darmadağın etti.

Yatağımın başına bomba mı düştüğünü, yoksa herhangi kaçınılmaz bir sebepten evin mi çöktüğünü, bir ayağım görmekte olduğum tatlı rüyada, diğeri soluk bir ışıkla aydınlanmakta olan yeryüzü gerçeğinde olarak, ikisi arasında asılı kalmış bir vaziyette kavramaya çalıştım.

Mittwoch, 18. November 2009

Elveda Sevgilim




Biliyorum, haksızlık ettim sana ayrılırken.

Bir kelime söylemeden, bir açıklama yapmadan..

Nerede olduğunu biliyordum. Gelip seni alabilirdim.

Yapmadım.

Kendimden korktum çünkü. Seni tekrar görür, tekrar dokunursam sana, kendimi tutamıyacağımdan.. Seni bırakma kuvvetini kendimde bulamıyacağımdan.. Kendi zayıflığımdan korktum yani..

Sonntag, 15. November 2009

Pazar müziği

Müzik!!

Müziksiz dünya olabilir mi?

Mümkün değil.

İnsanlar ses çıkarabildiği ilk anlardan itibaren şarkı söylemiş ve dans etmişler.

Müzik yüreğimizin tellerine dokunur.

Kimi o tür müziği sever, kimi bu tür.

Hiç sevmeyen var mıdır?

Aşağıda iki güzel örnek!

Pazarlık olsun!

Donnerstag, 12. November 2009

Kaderi Evlenmektir Kadının!




Film çok güzel dile getirmişti anlatılmak isteneni.

Her film güzel olmaz, bir romandan aktarıldığında. Bazen karakterleri yetersiz bulursunuz, bazen film haline getirilirken kırpılmış bölümlerin eksikliğini hissedersiniz, bazen senaristler berbat eder hikayeyi, bazen yönetmenler, bazen oyuncular, bazen de hepsi birden.

Örnek çoktur buna. “Dr.Jivago” mesela iyi bir örnektir. Boris Pasternak’ın romanından 1965 de beyaz perdeye geçirilen bu film, başrollerde Omar Sheriff ve Julie Christi ile 1966 da birçok Oscar ile ödüllendirilmiş ve seyircinin hafızasında unutulmayacak bir yer edinmiştir. 2002 de televizyon için uygulanan ve başrollerini Keira Kneightley ve Hans Matheson’un canlandırdıkları bir versiyonu daha var hikayenin.

Mittwoch, 4. November 2009

Küçük Adam Elli Yaşında




Biri; ancak bir metre yirmi santim boyunda, zayıf, çelimsiz ama cin gibi zeki bir adam.

Diğeri; iri yarı, çocuk gibi naif ve neşeli ama küçükken kaza ile sihirli iksir kazanına düştüğü için, koskoca ağaçları çiçek toplar gibi köklerinden çıkarabilecek güce sahip sevimli bir dev.