İNTERMEZZO

Herşey geçiştir. Herşey geçicidir. Yaşamın melodileri ara nağmeleriyle birbirine bağlanır. Yaşam bazen bağlantılarda gizlidir.

Samstag, 15. Oktober 2011

Amsterdam, Tolerans ve Anne Frank


Şehirlerin öyküleri vardır.


Bazı şehirleri düşündüğünüzde, onlarla ilgili öyküleri de derhal hatırlarsınız.


Örneğin Berlin ve Berlin Duvarının öyküsü. Ya da Paris ve Bastil İsyanı ve Fransız İhtilali. Londra deyince aklınıza ardarda evlendiği 6 karısından ikisini öldürten İngiliz Kralı 8.Henri veya ondokuzuncu yüzyılda hayat kadınlarını katleden “Jack the Ripper” gelmez mi? Ya da mutsuz evliliğinin ardından korkunç bir kazada hayatını kaybeden Prenses Diana?


İstanbul batılıların hayalinde Osmanlı haremlerinin görüntülerini canlandırır, New York denince ise, son zamanlarda, 11 Eylül 2001de gerçekleştirilen ikiz kulelere saldırı gelmektedir tabii akıllara.


Tabii şehirlerle ilgili hangi öykülerin anımsandığı konusu, kişilere ve bölgelere göre de değişebilir.


Amsterdam dendiğinde ise, hemen herkesin aklına, Yahudilere ikinci dünya savaşı esnasında uygulanan zulmün sembolü haline gelmiş olan Anne Frank ’ın öyküsü gelir elbette. Bu şehre gidip de, Anne Frank’ın yaşadığı ve Naziler tarafından tevkif edilinceye kadar saklandığı binayı ziyaret etmeyen yoktur.