İNTERMEZZO
Herşey geçiştir. Herşey geçicidir. Yaşamın melodileri ara nağmeleriyle birbirine bağlanır. Yaşam bazen bağlantılarda gizlidir.
Seiten
Donnerstag, 29. April 2010
Bekle Beni İstanbul
Şehirlerin en güzeli!!
Eteğinde deniz köpükleriyle
Yedi tepe üzerine serilmiş fettan kadın!
Bir yüzü ağlayıp bir yüzü gülen
Tiyatro maskelerinin en zengini
Bir eliyle okşayıp, bir eliyle döven
Belalı aşıkların en yangını!
Kayıp Şair
Bir garibim şu dünyada, geçmişimi kaybettim
Yürüyorum yürüyorum, geleceği kaybettim
Önüm sonsuz, arkam ıssız, yandaşımı kaybettim
Sağım boşluk, solum hiçlik, yoldaşımı kaybettim.
Yazıyorum, çiziyorum, çizgileri kaybettim
Çalıyorum, söylüyorum, ezgileri kaybettim
Derliyorum düzüyorum, dizgileri kaybettim
Fallar suskun, gökler dilsiz, yazgıları kaybettim..
Yollar bitmez, zaman geçmez
Kimse bana bir söz etmez
Gücüm bu dünyaya yetmez
Sabah olmaz, bir kuş ötmez
Sözler boğazımda kaldı
Kalemimi rüzgar aldı
Gidiyorum gidiyorum
Yönlerimi kaybettim
Yaşıyorum, yaşıyorum
Günlerimi kaybettim....
10.11.2004
Zühal Voigt
Sonntag, 25. April 2010
Köln'e Seyahat ve Yaşasın Teknik!
Evliya Çelebi ne demiş?
“Seyahat ya Resulallah!”
Ama aslında “Şefaat ya Resulallah” demek istemiş. “Seyahatname” sinde anlattığı gibi, bir gece rüyasında Hz. Muhammed’i görmüş ve ondan şefaat dilemek isterken, dili sürçünce, ortaya bu dilek çıkmış. Hz. Muhammed de anlaşılan onun bu isteğini yerine getirince, Evliya Çelebi zamanının en ünlü seyyahı olmuş.
Her birimizin içinde bir Evliya Çelebi yatmaz mı aslında? Gündelik işlerin, yaşamın monoton gidişatının içinden ara sıra başını kaldırıp, ille de başka diyarlara gitme, başka ülkeleri görme, başka insanları gözlemleme, başka manzaralara hayran olma arzusunu haykıran?
Bu arzu böylesine şahlanınca da, ne yapıp edip, bir yolunu bulup, bir yerlere gitme fırsatı yaratmaz mıyız? Bazen çok yakın da olsa, ille de bir değişiklik gerekmez mi? Tebdil-i mekanda ferahlık vardır diye boşuna mı söylemiş büyüklerimiz?
Benim “Evliya Çelebi”m de kışın geçmesini, havaların bahara dönüşmesini bile bekleyemedi bu sene. Ağaçlar daha yeni tomurcuklanırken düştük yollara.
Freitag, 9. April 2010
Quovadis Türkiye?
Göz kirpiklerin değdiği nesneyi görmezmiş.
Yani, birşeyi daha iyi görebilmek için belli bir mesafeden bakmanın gereğini anlatıyor bu söz.
Peki uzaktan bakınca daha mı iyi görünüyor o zaman? Daha mı iyi bilemeyiz. Ama en azından, bir nesneye kirpiğiniz değecek kadar yakın olmadan baktığınızda, o nesnenin sağını, solunu, önünü, arkasını, yanındakini, kısacası çevresine göre konumunu da görürsünüz. Detayı değil ama geneli daha iyi farkedebilirsiniz.
Peki, Türkiye uzaktan bakıldığında nasıl gözüküyor?
Abonnieren
Posts (Atom)