İNTERMEZZO
Herşey geçiştir. Herşey geçicidir. Yaşamın melodileri ara nağmeleriyle birbirine bağlanır. Yaşam bazen bağlantılarda gizlidir.
Seiten
Mittwoch, 6. April 2011
Köy Dünya
Bildiğimiz dünyamıza bir haller oldu son zamanlarda.
Ufaldı, küçük bir köye döndü neredeyse koca yerküre.
İnternet de, bu köyün meydanı haline geldi.
Her hangi bir ülkenin, herhangi bir köşesinde olmuş hemen hiçbir olay kalmadı ki, hemen ayni anda tüm başka ülkelerde bilinmesin.
Doğa felaketleri, siyasi kargaşalar, ortaya çıktıkları anda, bir „tık“ mesafesi kadar yakın artık herkese.
Gazetecilerin, medya organlarının diline düşmemiş bir sürü olay, direkt olaya karışanlar tarafından bazen bizzat İnternet ortamına taşınıyor. Geri kalan medyaya da, İnternet’deki haberi veya Facebook, Twitter gibi paylaşım sitelerinde çoktan bir yığın okuyucuya ulaşmış bir olayı, kendi sayfalarına taşımak düşüyor.
Yazılı medya sanki nefes nefese elektronik medyanın peşinden koşuyor.
Kuzey Afrika ve Arap ülkelerindeki isyanlar, bizzat isyancılar tarafından İnternet’de haber yapılıyor.
Ülkeler arası savaşlar, elektronik ortama kaydı, çeşitli ülkelerdeki „Hacker“lar birbiriyle yarışıyor.
Şöhretler bile elektronik medyanın kucağında doğmaya başladı. Biraz farklı ve orjinal bir fikri olanlar için tanınmış hale gelmek neredeyse işten bile değil artık.
Ülkelerin otoriter rejimlerinin güçleri İnternet’e geçmiyor. Yasaklar deliniyor, yasaklanmış kitaplar elektronik sahnede ortaya çıkıyor, protestolar İnternet’de organize ediliyor, diktatörlerin sonu sınır tanımayan İnternet ortamında tezgahlanıyor.
Ülkelerin sırları İnternet’in sonsuz özgür ortamında piyasaya dökülüyor.
Zorlaştı artık despot olmak, insanları uyutmak, kendi doğrularını başkalarına „doğru“ olarak yutturmak.
Zorlaştı artık gerçekleri saklamak, göz boyamak, statükoyu muhafaza etmek.
Hayır, insanların kötülüğü azalmadı, toz pembe değil hiçbirşey hala.
Ama artık herkesin herşeyi görme olanağı var, görmek isterse, gözlerini açarsa.
Aradığı bilgiyi elini uzatıp alma olanağı var isterse.
Bilgi ve haber artık insanların kapısını çalıyor, evinin, gözünün içine giriyor.
İleride ne devri olarak anılacak acaba içinde yaşadığımız zamanlar?
Abonnieren
Kommentare zum Post (Atom)
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen