İNTERMEZZO

Herşey geçiştir. Herşey geçicidir. Yaşamın melodileri ara nağmeleriyle birbirine bağlanır. Yaşam bazen bağlantılarda gizlidir.

Mittwoch, 17. März 2010

Ve Daha Ben Datça'ya Gidecektim


Bir haber gelir bir gün..



Şaka zannedersiniz önce.



Yanlış okudunuz veya yanlış duydunuz sanırsınız.



Bir daha, bir daha okursunuz.



İnanamazsınız. Bir yanlışlık olmuştur mutlaka.



Birileri çıksın, yanlışlığı düzeltsin, şakayı açıklasın, doğrusunu söylesin diye beklersiniz.



Ama tersine, saatler ilerledikçe haberi teyid eden başka sesler doluşur ortalığa.



Hata yoktur, şaka hiç değildir, olmuştur, katı gerçeğin ta kendisidir.



Kalakalırsınız!



İki gündür, “onu yalnız sanaldan tanırdım” dedim birlikte yazdığımız platformlarda, anısına birkaç satır yazarken.



Sonra durup üzerinde düşündüm.



Ne demek yalnız sanaldan?



Onu yazılarından, yorumlarından tanırdım.



Yazılarında geniş bilgi birikimini, keskin zekasını, hayat hakkındaki görüşlerini, insanlar ve insanlık hakkındaki düşüncelerini, toplumsal ve politik olaylar hakkındaki yargılarını tanıdım. Yorumlarında sevecen karakterini, dostluğa açık yapısını, hoşgörüsünü, insan sevgisini, insan alışverişlerindeki engin deneyimini, filozof ruhunu görebildim.



Yazılarındaki akıcı, açık üslubu; keskin toplumsal eleştirilerinde, insanları, onların zayıflıklarını ve bir takım gelenekleri mizahın yumuşak mantosuna sarmalayıp hırpalamasını sevdim.



Ve bu, gün be gün, haftalar, aylar, yıllar içinde.



Tam karşınızdaki koltukta cismen oturup sizinle konuşan bir insanı ne kadar tanırsınız ki?



Çok kere bu kadar bile değil.



Onun için yukarıdaki ifademi değiştirmeye karar verdim.



Onun için şöyle diyorum şimdi:



“Diyojen” i tanımış olmaktan, yazılarını okuyabilmiş olmaktan çok memnunum. Onun benim bazı yazılarımı okumuş, yorumlamış, fikir belirtmiş olmasına müteşekkirim.



Çok kısaydı aslında bu tanışıklık. Ancak iki buçuk yıl kadar sürebildi ne yazık ki.



Onpunto’da, başka bir bloggerin yazısına yaptığım eleştirisel bir yorumla başlamıştı. Bana başka bir bakış açısı gösterirken, o bloggere de nerede eksik yaptığını işaret etmişti. Her ikimize de adil, doğru, açık ve dosttu.



Ve ben o yorumdan sonra onun yazılarının tiryakisi olmuştum.



Sonra da yazıştık, yorumlaştık, yorumlarda gülüştük. Ve daha ben Datça’ya gidecektim.



Her ölüm bir vedadır, bir ayrılıktır.



Her veda, her ayrılık, bir şeyler koparıp götürür geride kalanlardan.



Bizlerin de bir yanımız hep eksik kalacak.



Yolunuz ışıklar içinde olsun sevgili Diyojen, sevgili Kemal bey.

2 Kommentare:

  1. Pek çok giden memnun ki yerinden çok seneler oldu dönen yok seferinden :(

    AntwortenLöschen
  2. Evet sevgili Bucera, gidenler dönmüyor seferlerinden:( Ben daha iyi bir yere gittiklerine inanıyorum. Bir sayfayı kapatıp, başka bir sayfa açıyorlar ve ilerliyorlar. Bir gün bizlerin de mutlaka yapacağımız gibi. Yorumunuza teşekkürler, selam ve sevgilerimle.

    AntwortenLöschen