İNTERMEZZO

Herşey geçiştir. Herşey geçicidir. Yaşamın melodileri ara nağmeleriyle birbirine bağlanır. Yaşam bazen bağlantılarda gizlidir.

Freitag, 20. Mai 2011

Bülbülün Çektiği Dilinin, Erkeğin Çektiği.....


Günümüzde erkekler tehlikeli yaşıyor.

Çapkınlık zor bir zenaat haline gelmeye başladı. Doğu ve ortadoğu ülkelerinde durum belki hala kısmen erkek taifesinin lehine olabilir ama, batı ülkelerinde bu zorluk artık bayağı kendisini hissettiriyor.

Normal ölümlülere nazaran, özellikle siyasiler ve önemli mevkilerdeki zat-ı muhterem, attıkları adımlara çok dikkat etmeliler. Boru değil bu, neticede o çok önemli pozisyonları, itibarlarını, siyasi kariyerlerini ve en önemlisi de servetlerini ve rahatlarını tehlikeye atmak var işin ucunda.

Öyle ya, “çapkınlık” yapmaya çalışırken, hiç de beklemediği bir anda, sınırı aşıp, taciz veya tecavüz suçlusu oluverir insan.

Örnek mi? İşte şu son günlerde yaşanan Dominique Strauss-Kahn skandali. IWF (İnternasyonal Para Fonu) Müdürü olan bu muhterem, New York’da bir otelde, oda görevlisi genç kadını seks yapmaya zorlamakla suçlandı. Her ne kadar kendisi “Ben masumum, valla yapmadım.” dediyse de, savcılara derdini anlatamadı ve tutuklandı. Şimdi de, New York’da ev hapsinde, ayağında elektronik pranga ile yargılanmayı bekliyor. Bu arada IWF müdürlüğünden olduğu gibi, siyasi geleceğini de kendi elleriyle ateşe atmış oldu.

Bu günlerdeki bir başka örnek de, halen hapiste olan ünlü Alman meteoroloğu Jörg Kachelmann. O da eski sevgilisine tecavüz etmekle suçlandı, tüm Alman medyası bu olayı bütün yönleriyle aylardır sayfalarında kesip biçmekteler. Özellikle de kadın kuruluşları onu yaylım ateşine tuttular. Adam suçlu mudur değil midir tam belli olmadı, mahkeme hala sürüyor.

Taciz ve tecavüz konusuna girmese de, karşı cinse olan heveslerini bir türlü gem altına alamayan başka siyasiler ve ünlü adamlar da yeterince var tabii. Halen zaman zaman şiddetle sallanan koltuğunda oturmaya çalışan İtalya başbakanı Berlusconi veya seks skandalleri dünyayı sarsan eski Amerikan başkanı Clinton ilk akla gelenler olmak üzere listeyi daha da uzatabiliriz.

İstediği gibi çapkınlık yapmaya ne parası ne de sosyal durumu müsait olan az gelişmiş ülke garibanlarının, günün birinde böyle bir halt karıştırması ve gücünün yeteceğini düşündüğü bir kadını taciz etmesi veya tecavüze yeltenmesi, tabii ki affedilemez ama şayet ruh hastası değillerse, belki toplumsal yasaklar ve olanaksızlıklar yüzünden yatıştıramadıkları, doyuramadıkları cinsel içgüdüleri ile açıklamaya çalışılabilir ama bu, tabiri caizse yedikleri önlerinde, yemedikleri arkalarında olan, ceplerinden dolarlar taşan zevatın ne diye bir oda temizlikçisinin peşinde koşup da kendi kendilerini böyle bir açmaza sokuyor olmaları, gerçekten de kolay anlaşılır gibi değil.

Madalyonun öteki yüzü de, yüksek mevkide bir erkeğin, böyle bir iddia ile saf dışı edilmeye çalışılması olabilir. Olayı açıklığa kavuşturmak, böyle bir durumda yargının işidir tabii. Ama malum, bir işin şuyuu, vukuundan beterdir. Yani bir söylentinin yayılması, o olayın gerçekten olmuş olmasından daha kötü sonuçlar doğurabilir. Daha avam bir deyişle, “at çamuru, izi kalsın.”

Ya da siyasi merdivenin üst basamaklarına doğru yönelmişken, birden uygunsuz bir kasetiniz medyaya servis edilebilir. Ayıkla pirincin taşını! Pirinci sadece siz ayıklayacak olsanız gene iyi ama bütün bir partiyi, genel başkanı ile birlikte ayıklama işlemine mecbur etmiş olursunuz ki, bunun sonuçları da önceden pek kestirilemez.

Bütün bunlardan, ün,ünvan, mevki, siyasi konum sahibi olmayanlar, rahatlıkla taciz ve tecavüz edebilirler anlamı çıkarılmasın sakın.

Kadınlar da gözünü açtı artık, böyle durumlarda koşuyorlar emniyet güçlerine, kadın kuruluşlarına, çok da iyi ediyorlar. Ünsüz ve ünvansızın da kaybetmekten korkacağı şeyler var yani.

Dedik ya, günümüzde tehlikeli yaşıyor artık erkekler.

Aman beyler, bizden söylemesi, aman uçkura dikkat!

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen